FİLM

Ayna – Zerkalo (Andrei Tarkovsky)

Ayna (Zerkalo) filmi, Rus yönetmen Andrei Tarkovsky’inin anlaşılması en güç ve en başarılı eseridir. 1975 yapımı filmin senaryo süreci 1964’lere kadar gitmektedir. Tarkovsky, film senaryosunu Aleksandr Misharin ile birlikte tamamlayarak film komitesine sunduğunda reddedilmiştir. Gerekçe olarak filmin anlaşılmaz ve kopuk olduğu söylenmiştir.

Bu süreçte Tarkovsky Solaris filmine yönelmiş ancak “Ayna” filmine duyduğu arzuyu bastıramamıştır. Yeniden film komitesine sunduğu bu film için sonunda onay almayı başarır ve “Zerkalo” sinema dünyasının şaheserlerinden biri haline gelir.

Ayna Filmine İçsel Bir Bakış

Ayna filmi, baştan sona devam eden bir hikaye akışına sahip değil. Film, tıpkı şiirdeki devrik cümleler gibi, zihinden dökülen anılarla savruluyor. Tarkovsky’nin babasına ait olan şiirlerden dizelerle ilerleyen filmde, yoğun bir keder ve huzur birbirine karışıyor. Anıların ortasında kalmış kafası karışık bir çocuk gibi… Yavaş yavaş ilerliyor, bazen geriliyor.

Soyut kavramları şekle büründürmek, somutlaştırmak ne kadar zorsa o şekilleri algılamak da bir o kadar zor oluyor. Filmi algılayabilmek için efor harcamak gerekiyor gibi görünse de basit bir düzlemde ele aldığınızda her şey daha anlaşılır hale geliyor. Demek istediğim; filme karmaşık gözüyle bakmak ve bir giriş, gelişme, sonuç beklemek yerine hislerin ifade edilişine odaklanmak, hissetmek daha doğru olacaktır.

Filmin gösterime girdiği salonda hararetli bir tartışma yaşanır. Film eleştirmenleri ve Tarkovsky arasında filmi anlamlandırma üzerine yoğun bir konuşma geçer. Saat gece yarısı olduğunda  salonu temizlemek üzere temizlikçi kadın gelir. İçerideki eleştirmenlerden biri kadına “burada çok karmaşık ve anlaşılması zor bir filmi tartışıyoruz, ne zaman biteceği belli olmaz” der. Bunun üzerine temizlikçi kadın “bunda bu kadar anlaşılmayacak ne var ki?” diye sorar.

İçeridekiler şaşkın bir şekilde kadına filmden ne anladığını sorarlar. Kadın: “Sevdiklerinin ve onu sevenlerin hakkını asla ödeyemeyeceğini düşünen ve onları yeterince sevemediğini düşündüğü için vicdan azabı ve acı çeken bir adamı anlatıyor film” der. Herkes dönüp Tarkovsky’ye bakar. Tarkovsky “bu sözlere ekleyecek başka hiçbir şeyim yok” der ve konuşmayı bitirir.

Yitik Bir Zaman Kavramı

Filmde hasta yatağında yatan bir adamın (Aleksei) çocukluğuna dair anılarına, rüyalarına gideriz. Ayna, İkinci Dünya Savaşı öncesi ve savaş dönemi anılarının da yer aldığı sahneler ile tam bir zaman silsilesi yaşatıyor. Tüm karakterlerin geçmiş ve gelecekteki hallerini göstererek zaman kavramının sınırlarını zorlayan bir film.

Çocukluğa giden sahnelerde uçusan beyaz perdeler, birçoğumuz için ortak denilebilecek bir hatıra yaratır. Rüzgarda içeri, dışarı uçuşan perdelerde hepimizin çocukluğu gizlidir. Zihnimizde dönüp duran birçok sahne gibi… Filmde, eşinden ve çocuklarından ayrı yaşayan bir babanın ruh dünyasına da şahit oluruz. Ayna, çocuk, anne ve baba figürlerinin şiire ve ardından perdeye döküldüğü bir yapıttır.

Gerçeküstü Gerçeklik

Zerkalo’daki bazı sahneler gerçeküstü özelliklere sahip olsa da bir gerçekliği sembolize ediyor. Duygu durumlarının farklı formlarda yansımalarını bize sunuyor. Babasının terk edip gittiği evde annesine dair anılar ile yıkık bir an canlanıyor; büyük bir çocuğun zihninde. Evinin tavanından parçalar düşünüyor, sular akıyor. O parçalar arasında annenin çaresiz dolanışını izliyoruz…

Ayna - Zerkalo (Andrei Tarkovsky)

Aslında burada yönetmen, çocukluğuna dair hatırladığı paramparça bir evi, aileyi anlatıyor. Zaman zaman huzuru temsil eden rüyalar ve anılar, bir başka şekliyle yıkık olarak karşımıza çıkıyor. Huzurlu sayılabilecek anlardaki hüzün de göze çarpıyor. Bir yanda da tüm olumsuzluklar, yalnızlık ve terk ediliş, görselliği hoş sahneler ile büyüleyici bir hale dönüşüyor.

Arseni Tarkovski’nin filmde geçen şiirlerine buradan ulaşabilirsiniz.

Andrei Tarkovsky’nin Ayna Filminden Replikler

1) “Üç gündür kimseyle konuşmamıştım. Bu durum hoşuma bile gitti. Bir süre sessiz kalmak iyi geldi. Kelimeler bazen tüm duygularımızı ifade etmeye yetmiyor. Çok sönük kalıyor.”

Ayna - Zerkalo (Andrei Tarkovsky)

2) “Sonra kederlenip rüyayı görmek için sabırsızlanıyorum. Beni her şeyin mümkün olduğuna inandığım çocukluğuma ve mutluluğa götürecek rüyayı…”

Ayna - Zerkalo (Andrei Tarkovsky)

3) “Oysa biz etrafta koşturup yaygara koparıyoruz ve sıradanlığımızı haykırıyoruz. Çünkü iç doğamıza güvenmiyoruz. Sürekli şüphe içindeyiz ve telaşlıyız.”

4) “Ömrümün henüz yarısını yaşadım. Ve karanlık ormanda yolumu kaybettim.”

Ayna - Zerkalo (Andrei Tarkovsky)

5) “Sakın alınma. Sadece varlığının bile çevrendeki herkesi mutlu etmeye yettiğine kendine inandırmışsın. Sen sadece istemeyi biliyorsun.”

6) “Artık her adım yaklaştırırken onu, yeryüzü neşeli ve kuru bir şekilde çınlar kulaklarında…”

7) “Inanılmaz bir şekilde aynı rüyayı görüp duruyorum. Beni keder dolu bir sevgiyle sevdiğim eve götürüyor.”

Ayna - Zerkalo (Andrei Tarkovsky)

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir