İstanbul için Son Çağrı Film İncelemesi

İstanbul için Son Çağrı filmi sonunda yayınlandı! Senaryosunu Nuran Evren’in yazdığı filmin yönetmenliğini Gönenç Uyanık üstleniyor. Bir zamanların efsane partnerlerinden Kıvanç Tatlıtuğ ve Beren Saat’in başrollerini paylaştığı bu filmi hepimiz heyecanla bekledik. Peki film beklentimizi karşıladı mı? Öncelikle filmin konusuna kısaca değinelim.

! Yazının devamı spoiler içerir.

İstanbul için Son Çağrı Film Konusu

Filmde Kıvanç Tatlıtuğ, Mehmet karakterini canlandırırken Beren Saat ise Serin karakterini canlandırıyor. Sadece isimlerden bile anlayabileceğiniz gibi Mehmet daha standart bir hayata sahip. Serin, zengin bir ailede büyümüş ve hayali Amerika’da çalışıp yaşamak olan standardın üzerinde bir hayata sahip diyebiliriz. Bu iki zıt insanın orta yolu bulmak için kendi hayatlarından yaptıkları fedakarlık, ilişkilerinde birbirlerini suçlamalarıyla farklı bir boyut kazanır. 

Filmin başında sadece havaalanında tesadüfen karşılaşmış iki insanı görürüz. Gerçekler filmin sonlarına doğru karşımıza çıkıyor. Evlilik kavramını filmin başında farklı bir açıdan sorgularken filmin sonlarına doğru çok daha farklı bir açıdan sorgulamaya devam ediyoruz. Kendi adıma söyleyebilirim ki filmin başlangıcı beklentimi pek karşılayamadı. Belki kafamda başka bir senaryo canlandırdığım için belki de beklentim çok yüksek olduğu için…

Beren Saat’in Cesur Sahnesi

Türkiye için aşırı algılanabilecek o sahne tabii ki Netflix yapımı bir filmde oldukça sıradan kalıyor. Serin karakterini sahte orgazm şampiyonu olurken izliyoruz. Bu sahne, birbirini gerçekten hiç tanımayan ve deli dolu bir gece geçiren iki çiftin yaşadığı bir sahne olsaydı çok iyi düşünmüşler farklılık olmuş diyebilirdim. Ama senaryonun devamında da bu ilginç sahnelerin devam etmesini beklerdim. Bir anda boşanma aşamasında olan bir çiftin dramını izlemek değil… Yine de senaryonun özgünlüğü takdiri hak ediyor. Günümüzde bu tarz özgün filmlere pek denk gelemiyoruz.

Film Sadece İki Kişi Arasında 

Çekimleri ABD’nin New York kentinde gerçekleştirilen İstanbul İçin Son Çağrı filmi, sadece Mehmet ve Serin karakteriyle sınırlı kalmış bir film. Biliyorum bazı filmler sadece başrollere odaklanabilir ancak bazen filmi akılda kalıcı kılan yan karakterler ve bazı mesaj içeren sahnelerdir. Ben bu filmde iki kişiden daha fazlasını görmek yani dolu dolu bir film izlemek isterdim. Bunların olmaması filmi kötü yapmıyor tabii ki ama zamana meydan okuyacak bir film olmaktan alıkoyuyor. Bir düşünün izleyip de aklınızdan çıkmayan filmlerin kaç tanesi böyle sınırlı bir anlatıma sahiptir? Birkaç istisna olabilir bu da büyük bir ustalık ister ve çoğunlukla sanat filmlerinde görürüz. 

Kısaca toparlamak gerekirse Beren Saat ve Kıvanç Tatlıtuğ çiftini tekrar bir arada görmek gerçekten güzeldi. Emek harcanmış bir film, mükemmel oyunculuklar ancak ne filmdi be diyemeyeceğimiz bir film olarak yorumlayabilirim.

Diğer film incelemelerimize buradan ulaşabilirsiniz.