FİLM

İkinci Kattan Şarkılar / Sånger Från Andra Våningen

İkinci Kattan Şarkılar, Roy Andersson’un yazıp yönettiği 2000 yapımlı bir İskandinav filmidir. Aslında bu film Andresson’un üçlemelerinden biridir. Üçlemenin diğer filmleri; Du Levande ve En Duva Satt På En Gren Och Funderade På Tillvaron.

Filmin başlangıcında Perulu şair César Abraham Vallejoé’nun dizeleri karşımıza çıkıyor; “Kutlu olsun işinin başında olana.” Film bizlere kapitalizm, postmodern toplum, insanlık kavramlarına dair soyut, donuk göndermelerden oluşan bir dizi sahne sunuyor.

İkinci Kattan Şarkılar / Sånger Från Andra Våningen

Tek düze yaşamlar, farklı insanlar ile zamanın içine hapsoluyoruz. Filmi izlerken sanki insan ırkından değilmiş ve insan belgeseli izliyormuş gibi bir hisse kapılıyorsunuz. Sanki biz o hayatın içinde değilmişiz gibi insanların acınası hayatına tanıklık ediyoruz.

Filmin bir sahnesinde, ana karakterlerden biri olan Kalle, nasılsın sorusuna “Ne diyebilirim, insan olmak kolay değil.” şeklinde bir cevap veriyor. Sigortadan para alabilmek için mobilya dükkanını yakıp kül ettikten sonra…

! İkinci Kattan Şarkılar film repliklerini yazının sonunda bulabilirsiniz 🙂

İkinci Kattan Şarkılar Filminden Çalışma Hayatına Çarpıcı Yaklaşım

İkinci Kattan Şarkılar / Sånger Från Andra Våningen

Filmin ilk sahnelerinde 30 yıllık çalışma hayatından sonra işten çıkarılan bir adamın haykırışlarını izliyoruz. Bu adamın işten çıkaran kişinin ayağına yapışıp yerde süründüğü sahne, hayatı çalışmak olan insanlığın çaresiz haykırışı niteliğinde. Çalışmak elbette gerekli ancak sistemin kölesi olmak gerçekten gerekli midir? diye sorgulatıyor.

Bir diğer çarpıcı sahne ise filmin ilerleyen bölümlerinde karşımıza çıkan 100 yaşında bir Generalin huzurevindeki acınası hali oluyor. Ömrünü işine adamış, saygıdeğer ve oldukça zengin bir adamın kafesten bir yatakta, bakıma muhtaç durumu, hayatın sonunda gelinen tek bir noktayı işaret ediyor.

Huzurevindeki çalışanlar, General’in ülkedeki en geniş arazi sahiplerinden biri olduğundan, elli bin dönüm ekili arazi ve iki katı ormanı olduğundan bahsediyor. Ve sonuç; kafesten bir yatak. İyi bir gelecek için harcanan onca emeğin sonunda, sefasını süremeyecek kadar tükenmiş olacağımız gerçeği ile yüzleşiyoruz.

“Şiir yazıyordu, bu da onu delirtti.”

Kalle’nin oğullarından biri olan Tomas, akıl hastanesinde yatmaktadır. Kalle, oğlu için “Şiir yazıyordu, bu da onu delirtti.” diyor. Diğer oğlu ise Tomas’a şair Vallejo’nun dizelerinden alıntılar yapıyor. Film boyunca birçok kez aynı alıntılar tekrarlanıyor. Kutlu olsun işinin başında olana…

Sanırım burada akıl hastanesine kapatılan Tomas, bu düzene uymak istemeyen biri olduğu için aykırı ve deli sıfatlarına bürünen bir karakter olarak betimleniyor. Takside çalışıp evine ve çocuklarına bakacağı bir hayatı sürdürmek istemiyor. Şiirlerden keyif alıyor ama hayat, şiirlerle geçecek kadar güzel değil.

“Görünüşe göre bütün şehir yolda. Herkes aynı yöne gidiyor.”

Filmde bitmek bilmeyen bir trafik olduğunu görüyoruz. İnsanlar sürekli bekliyor ve arabalar hiç ilerlemiyor. Sıkıcı, boğucu, insanı çileden çıkaran bir durum. Bu sahnelerden birinde herkesin şarkı söylediği ufak anlar var. Gerçeklikten kopuk, iç dünyanın haykırışı gibi uğulduyor insanlar…

İkinci Kattan Şarkılar Film Replikleri

“Yaşam bir pazardır. Bu kadar basit. Sonuna bir sıfır ekleyip satabileceğin şeyler olmalı.”

“Kutlu olsun günlerce, aylarca, saatlerce çalışanlara. Kutlu olsun acıdan da utançtan da ter dökenlere.”

“Görünüşe göre bütün şehir yolda. Herkes aynı yöne gidiyor.”

“-Nasılsın? +Ne diyebilirim, insan olmak kolay değil.”

“Şiir yazıyordu, bu da onu delirtti.”

Filmlerle ilgili diğer yazılarımızı okumak isterseniz sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir