Cría Cuervos – Besle Kargayı (1976)
Cría Cuervos, yönetmenliğini ve senaristliğini Carlos Saura’nın yaptığı 1976 yapımı bir İspanyol drama filmidir. Film, henüz sekiz yaşında olan Ana adında bir kız çocuğunun derinlerde yaşadığı duygulara odaklanıyor. Çocukluk dönemine yine çocukların penceresinden bakarak tüm acıları ve kederleri hissetmemizi sağlayan, çarpıcı bir film.
Faşist General Franco dönemindeki İspanya iç savaşının yaşandığı yılları konu alan filmde, erkek figürleri askerlerden oluşuyor. Filmin bir sahnesinde üç kız kardeş oynadıkları oyunda, anne, baba ve hizmetçiyi canlandırır. Bu sahnede Ana’nın kendisini annesiyle bütünleştiren ruh haline uygun olarak annesinin kılığına girdiğini görürüz. Ablası ise asker babasının kılığına girer ve en küçük kardeş hizmetçiyi canlandırır.
Tıpkı anne ve babaları yaşarken olduğu gibi sevgisiz, ruhsuz ve kırıcı tartışmaları oyun içinde canlandırırlar. Çocukların dünyasında yer eden ebeveyn figürlerini yansıtmak açısından etkileyici bir sahnedir. Ayrıca çocukların babalarına karşı nötr bir çizgide oldukları da dikkat çeker. Sevgisizliğin iticiliği hepsinin içine işlemiştir.
Cría Cuervos Film Detayları
Cría Cuervos filminde Ana’nın annesinin ölümü üzerine kendi dünyasında yarattığı gerçekliklerin asıl gerçekliklerle çatışan hayallerini izliyoruz. Ana’nın subay olan babası sadakatsiz ve umursamaz bir adamdır. Bu yüzden annesi çok acı çekmiş ve sonunda kanserden ölmüştür. Ancak Ana için annesinin hayali ve geçmişte şahit olduğu bazı anılar tekrar tekrar canlanmaktadır.
Ana’nın kendinden küçük bir kız kardeşi ve bir ablası vardır. Babasının öldüğü geceye şahit olan Ana, o gece mutfakta annesini gördüğünü söyler ve ablası annesinin öldüğünü ifade eder. Böylece küçük kızın ölen annesini hayalinde canlandırdığını anlarız. Bazı hayallerde annesi ile sevgi dolu, duygusal yakınlaşmalarını görürüz. Bazılarında ise annesinin babasıyla olan sarsıcı anıları canlanır. Ebeveynler arasındaki tartışmaların çocukların hafızasında nasıl yer ettiğini bu hayallerin içinde de görebiliyoruz.
Annesine karşı her zaman ilgisiz olan ve gözü hep başka kadınlarda olan babasıyla annesinin acınası tartışmaları Ana’nın gözünde tekrar canlanıyor. Ana’nın annesi hasta olduğunu ve sevgiye ihtiyacı olduğunu haykırıyor, çaresizce… Ardından annesinin hastalığı boyunca yapayalnız can çekişmeleri Ana’nın hafızasından silinmiyor ve adeta ona işkence ediyor.
Öyle ki Ana, birçok defa ölmeyi arzuluyor. Filmin ilk sahnelerinde Ana’nın kendi intiharını canlandırdığı sahne, o yaştaki bir çocuk için dayanılmaz bir hüznü temsil ediyor. Bir apartmanın çatısından aşağıya atlayan küçük kız çocuğu, içimizi titreten hüznüyle havada savruluyor.
Bir Çocuğun Gözünden Ölüme Bakış
Cría Cuervos filmi, çocukların ölümü anlamlandırma şekillerini adeta bir çocuğun gözünden yorumlamış. Ana, geceleri uyuyamıyor ve evin içinde gezindiğinde annesinin hayaliyle karşılaşıyor. Aslında bu karşılaşmaları yaşamak istediği için uyumadığını da söyleyebiliriz. Küçük kızın yatakta yatarken gözlerini kapatıp açarak annesinin hala o koridorda geziniyor olduğunu canlandırdığı sahneler insanı derinden etkiliyor.
Babasının ölümü üzerine eve gelip çocukların başında duran teyzeleri ise annesinin hayaline gölge düşürmektedir. Bir gece annesinin hayali birden yok olur ve Ana bağırmaya başlar. Bunun üzerine teyzesi gelip ona masal anlatmaya başlar ve Ana, teyzesine “ölmeni istiyorum” der. Babasını zehirlediğine inandığı beyaz tozdan teyzesinin sütüne atarak onu öldürmeye çalışır. Oysa babası arkadaşının eşi ile sevişirken kalp krizinden ölmüştür. Ve kadın, ihaneti ortaya çıkmasın diye bir şey yapmadan kaçmıştır.
Teyzesini öldürdüğünden emin olan Ana, sabah mutlu bir şekilde uyanır ve o gün okulu ekmeyi düşünür. Ancak teyzesinin odaya gelip okul vaktinin geldiği söylemesi, cinayet işlediğine emin olan bir çocuk için oldukça şaşırtıcıdır. Filmin sonunda siyah üniformaları ile okula yol alan üç kız kardeşi izlerken içimize tuhaf bir hüzün oturuyor.
Filmden bir replik;
“Bazılarının, bir insan için çocukluk en mutlu dönemdir demesini anlayamıyorum. Benim için kesinlikle değildi.”
Diğer film incelemelerimizi okumak isterseniz sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.