Im Juli – Temmuz’da (2000) – Fatih Akın

Im Juli, yönetmenliğini Fatih Akın‘ın yaptığı, başrollerde Moritz Bleibtreu,Christiane Paul, Mehmet Kurtuluş ve İdil Üner’in oynadığı 2000 yapımı romantik komedi türünde bir filmdir. Aynı zamanda In July ya da Temmuz’da olarak da bilinir. Romantik komedi dediğimizde popüler kültür filmleri aklınıza gelmesin. Sinemaya yakışır, görselliği ve arka planı ile dopdolu bir filmden bahsediyoruz.

Alman yapımı olan film, yönetmen ve oyuncu kadrosunda yer alan Türkler ile Türk filmi niteliği taşır. Aynı zamanda filmde yer alan müzikler ve bazı diyaloglar da Türkçedir. Şimdi filmin konusuna ve filmde yer alan çarpıcı sahnelere değinelim.

Im Juli Film Konusu

Im Juli filminde, Hamburg’dan Türkiye’ye uzanan bir yolculuk hikayesine eşlik ediyorsunuz. Sıradan hayatı olan, utangaç bir adamın (Daniel) hayatı bu yolculuk ile birlikte bambaşka bir yönde ilerleyecektir. Juli adında bir kadından satın aldığı güneş simgeli yüzüğün büyüsüne inanarak üzerinde güneş simgesi gördüğü ilk kadının hayatının aşkı olacağını düşünür.

Oysa Juli, bu yüzüğü satarken  anlattığı hikayedeki kadın olmayı planlamaktadır. Zamanlama hatası yüzünden Daniel, Juli ile karşılaşmadan önce üzerinde güneş simgesi olan Melek adında bir kadın ile karşılaşır. Kısa bir arkadaşlığın ardından Melek’i uçak ile İstanbul’a uğurlar. Ve onun yanına gitmek için plan yapmaya başlar. Arabayla çıktığı bu yolda, yolu Juli ile kesişir ve işte film gerçek anlamda bu andan itibaren başlar.

Filmin başında ise tamamen konudan bağımsız görünen bir sahne vardır. Arabasının bagajında ceset taşıyan İsa adında bir Türk’ü görürüz. Daniel otostop çekerek İsa ile yola çıkar. Ve arabada Sezen Aksu şarkısı çaldığını duyarız. (Filmin sonlarına doğru da arabada aynı şarkı çalar.) Böylece başka bir dilde, başla bir ülkede de olsa Türk izleri taşıyan bir film olduğunu hemen bize belli eder.

İlk sahnedeki tuhaf olaylar, Daniel’in İsa’ya anlattığı hikaye ile bütünleşecektir. Bu kadarıyla da kalmayıp sizi gerçek bir sonuca ulaştıracaktır. Yazının devamı spoiler içerdiği için eğer filmi izlemediyseniz okumanızı tavsiye etmiyorum. Şu an, hemen filmi açıp izlemeniz gereken andayız 🙂

Im Juli Filminden Sahneler

Juli, Daniel’e yüzüğü sattıktan sonra Juli’nin arkadaşı bu adamda ne bulduğunu sorar. Burada Juli’nin yanıtı “İçinde derinlerde açığa çıkmayı bekleyen bir şey var” olur. Bu sahne bize, Daniel’in farklı deneyimler yaşayacağı ve değişime uğrayacağı mesajını veriyor.

Daniel’in Juli’den önce Melek adında bir kadınla karşılaştığını söylemiştik. İşte bu sahnede çok ince bir detay yer alıyor. Melek, Daniel’e doğru yürürken aynı kadrajda bir adam geriye doğru yürüyor. Bu detay, yanlış giden bir şeylerin olduğunu, güneşin getirdiği aşkın Melek olmadığını anlatan bir sinyal olarak görülebilir.

Melek karakteri, filmde yanlış kişi olarak yer alsa da filmin konusunu oluşturan önemli karakterlerden biridir. Ayrıca filmde Melek’in sahilde Güneşim adlı şarkıyı söylediği anlar, adeta bir müzik klibi gibi güzel ve anlamlıdır. Daniel bu sahnelerde Melek’ten daha fazla etkilenmeye başlar. Buna rağmen Daniel’in aşık olmadığını hissederiz. İnandığı, daha doğrusu inanmak istediği bir hikayenin ürünü olduğu için ona hayranlıkla bakar.

Im Juli filminde kullanılan çekim teknikleri ve montaj yöntemleri filmi farklı bir boyuta taşıyor. Daniel ile Juli’nin gemi yolculuğunda ot içip kafayı buldukları anlar hem romantizm hem de görsellik açısından olağanüstü olarak nitelendirilebilir. İkisinin birden havaya yükseldiği sahnelerde karakterlerin hisleri bize geçer ve soyut bir durumun harika bir betimlemesini izleriz.

Daniel ve Juie Aşkı

Daniel’in Juli’ye aşık olduğunu ama bundan haberi olmadığını hissederiz. Bize bu hissi veren ilk sahne; Juli’den ayrı kaldığı bir yolculukta hırsız, kötü bir karaktere sahip olan kadınla dans sahnesidir. Kafasının da güzel oluşuyla birlikte o kadını Juli olarak görmeye başlar. İşte burada, Daniel’in Juli’ye aşık olacağına emin oluruz. Daniel’in bunu fark etmesi ise biraz uzun sürer.

Almanya’dan Türkiye’ye uzanan bu yolculukta Daniel ve Juli zaman zaman birbirlerini kaybederler. Ama bir şekilde tekrar karşılaşır ve yola birlikte devam ederler. Juli’nin Daniel’e kırılıp bir sabah aniden kaybolması ile Daniel Juli’ye aşık olduğunu fark eder. Ve artık İstanbul yolculuğuna Melek için değil Juli için devam edecektir.

Filmin sonunda Daniel gerçek güneşine yani Juli’ye kavuşuyor. Ve ona, daha önce Juli’den duyduğu şu sözleri söyler;

“Aşkım… Kilometrelerce yol katettim. Nehirleri geçip dağları aştım. Hüsrana uğradım ve ızdırap çektim. Nefsime karşı koydum ve güneşi takip ettim. Böylece senin önünde duruyorum ve sana ‘seni seviyorum’ diyorum.”