Babam ve Oğlum / Çağan Irmak

Babam ve Oğlum, senaristliğini ve yönetmenliğini Çağan Irmak’ın yaptığı, 2005 yapımı bir Türk filmidir. Başrollerde Çetin Tekindor, Fikret Kuşkan, Hümeyra gibi başarılı oyuncuların yer aldığı filmde, 7 yaşındaki çocuk oyuncu Ege Tanman da yaşından büyük oyunculuğu ile dikkatleri üzerine çekmiştir.

Babam ve oğlum, dünyanın en önemli sinema sitesi IMDB film sıralamasına 81. olarak girmiş ve IMDB’de ilk 100’e giren ilk yerli film olmayı başarmıştır.

Babam ve Oğlum Konusu

12 Eylül 80 darbesi gecesi, Sadık’ın eşi sokakta doğum yapar ve etrafta kimse olmadığı için orada ölüverir. Deniz adındaki oğlu ile hayatını sürdüren Sadık, oğlu yedi yaşına gelince yıllar önce gazetecilik okumak için ayrıldığı aile evine geri döner. Fakat Sadık’ın bu kadar zaman sonra eve dönmesinin bir sebebi vardır.

Sadık, siyasi görüşü yüzünden uzunca bir süre işkenceye maruz kalmış ve ciğerlerinde kalıcı bir hasar oluşmuştur. Zaman zaman iyileşiyor gibi olsa da sonunda tedavi edilemeyecek duruma gelir. Öldükten sonra oğlunun kendi ailesinin yanında güvenle ve huzurla büyümesini istediği için aile evine geri döner.

Sadık’ın annesi ve akrabaları onu büyük bir heyecanla karşılar ama babası, gazetecilik okumak için evi terk eden oğluna hala kin doludur. İşte burada karşımıza torun, dede ve baba, oğul ilişkilerinin ince ince işlendiği sahneler çıkıyor. Filmdeki diyaloglardan, oyuncuların gözlerindeki anlamlı ifadelere kadar her şey bizi duygu seline sürüklüyor. Peki bizi bu filmde en çok etkileyen unsurlar nelerdir, biraz bu konuya değinelim.

Filmdeki Vurucu Noktalar

Babam ve Oğlum, senaryosu gereği bir dram filmi olsa da bizi etkileyen en önemli unsur oyuncuların başarısıdır. Bir örnek vermek gerekirse; torun ile dedenin ilk yakınlaşma sahnesinde Çetin Tekindor’un muazzam oyunculuğudur içimizi sızlatan. Deniz, atın hareketi ile ürperip dedesinin elini tuttuğunda ağzındaki sigarayı titreten oyunculuğuyla Tekindor, canlandırdığı karakterin hakkını verir.

Film senaryosunun hakkını da yemeyelim, vurucu diyalogları ile filmi milyonları ağlatacak bir başarıya ulaştırmıştır. Bugün bile hala Babam ve Oğlum filminde geçen diyaloglar hafızalardan silinmemiştir. Diyaloglardaki plansız, alelade konuşma havası da bizi ayrıca etkileyen bir unsurdur.

Filmi bu kadar etkileyici yapan bir diğer unsur ise baba figürüdür. Babaların sert tavırları altında yatan hassas kalplerini gün yüzüne çıkaran bir filmdir. Babalar ve oğulları arasındaki konuşulmamış, yutulmuş cümleleri çarpıcı bir şekilde ortaya çıkarması, milyonları ağlatmasının nedenidir.

Babam ve Oğlum bir dram filminin ötesinde özellikler taşımaktadır. Deniz’in çizgi romanlardan etkilenip hayalinde canlandırdıklarını ustalık ile ekrana yansıtıldığını unutmayalım. Fantastik film kalitesinde ve oldukça etkileyici sahnelerdir. Bir çocuğun gözünden dünyayı anlamlandırmamızı sağlayarak bize farklı bir pencere sunar.

Kısacası Babam ve Oğlum, Türk film tarihine damga vuran bir başyapıt niteliğindedir. Filmdeki oyuncular, çekim teknikleri, diyaloglar bir yana müzikleriyle de hafızalardan silinmeyecek, unutulmaz bir filmdir. Babam ve Oğlum film replikleri ile devam edelim…

Babam ve Oğlum Film Replikleri

“Gecenin tüm yaratıkları onu korkutmak için sözleşmişlerdi adeta. Ama cesur bir çocuğu hiçbir şey yolundan döndüremezdi.”

“Keşke ben babamı, benim kadarken görebilseydim.”

“Memleket, ev, yurt… Bugünlerde bunların anlamını bir kere daha düşünür oldum. Ben bu memleket için savaştığımı düşünürdüm hep. Ama bu memleketin umrunda bile değildi.”

“Evlatlar babalarını hep hatırlamak istedikleri gibi hatırlarlar.”

“İnsan büyünce hayalleri küçülür mü?”

“Deniz babasıyla vedalaşırken ona bir söz verdi. Artık büyüyecek ve hiç ağlamayacaktı. Çünkü, onun göklerde uçmasa da süper kahraman bir babası vardı. Deniz, babasının gitmesine izin verdi. Çünkü yeni maceralar onu bekliyordu.”

Diğer film incelemelerimize buradan ulaşabilirsiniz.